Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Amerikan Meclisi’nde yaptığı konuşmanın ardından zaten gerilmiş olan Yunanistan Türkiye ilişkileri, Yunanistan’ın Ege Denizi’nde bulunan adalara sevk ettiği zırhlılarla koparken, bu hamle Ege Denizi’nde savaş çanlarının çalmasına neden oldu. Konuyla ilgili Milliyet gazetesinden Özay Şendir köşesinde dikkat çeken bir analiz yayınlarken, çarpıcı ifadeler kullandı. İşte Özay Şendir’in Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki hamleleri ve Türkiye’nin vereceği yanıt ile ilgili çarpıcı yazısının detayları..
Miçotakis’in ABD Meclis’in yaptığı konuşmada Türkiye karşıtı açıklamalarının ardından kopan Türkiye-Yunanistan ilişkileri, Ege’de tansiyonu yükselten adımların atılmasıyla had safhaya ulaştı. Gayri askeri statüdeki adalara ABD zırhlılarını sevk eden Atina yönetimi Ege’de iyiden iyiye savaş çanlarını çalmaya başladı. Beyaz Saray yönetimi ise açıklamaları ve tavrıyla Türkiye’ye adeta savaşa sürüklemek istiyor. Milliyet yazarı Özay Şendir köşesinde konuya dair görüşlerini kaleme aldı.
İşte Şendir’in o yazısı;
Miçotakis hükümeti Yunan kara sularını sadece Girit’in batısı ve güneybatısında geçerli olmak üzere 12 deniz miline kadar uzattığını ilan etmeye hazırlanıyor. Buradaki amaç, Türkiye ile Libya arasında yapılan anlaşmayı geçersiz kılmak. Böyle bir saçmalığı kimse kabul etmez diye düşünmek bize hata yaptırır. Yunanistan hava sahasını 10 mil, kara sularını 6 mil olarak ilan etmiş bir ülke. Böyle bir ülkenin Girit’in iki yanında kara sularını 12 mil, diğer yanlarda 6 mil bırakmak gibi bir saçmalık yapmayacağının garantisi yok. Bu noktada yine ABD çıktı karşımıza. ExxonMobil’in sismik araştırma gemisi Sanco Swift’in Girit’in çevresindeki sularda sismik araştırmalara başlayacağı açıklandı. Bu çalışma tartışmalı sulara doğru kayacak mı göreceğiz. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’ten şu an mantıklı bir adım beklemenin imkânı yok. Giderek büyüyen telefon dinleme skandalı nedeniyle Miçotakis oldukça zor durumda ve bulabildiği tek çıkış yolu Türkiye ile olan gerginliği artırıp, ABD ile mümkün olduğunca yakın durma fikrine dayanıyor. Yunanistan tarihi boyunca ilk kez bir Başbakan, ABD Dışişleri Bakanı’na telefon açıp, 40 dakika kadar rapor verdi. Yunanistan halkı onurlu bir halktır, Başbakanlarının mevkidaşına değil de ABD Dışişleri Bakanı’na rapor vermesi ulusal onurlarını zedelemiyor mu acaba? Yunanistan Başbakanı Washington’a tam itaat ettiğinden, Girit’in iki bölgesinde kara sularını 12 deniz miline çıkarma kararı için de Washington’ın kapısını çalacak. Beyaz Saray bu karara evet der, üzerine bir de ExxonMobil gemisinin tartışmalı sulara gelmesine onay verirse Türkiye’nin artı 6 mile girecek her gemiyi vurmaktan başka çaresi kalmaz.
Yani çıkacak bir çatışma ya da savaşın tüm sorumluluğu bu saatten sonra ABD’ye ait olacak Yunanistan’ın anlaması gereken şey şu: Türkiye, Ege’nin sadece yüzde 7’sine hapsedilmeyi ve Doğu Akdeniz’in enerji kaynaklarının paylaşımında devre dışı bırakılmayı asla kabul etmeyecek. Ege, ya Türk-Yunan dostluk denizi olacak ya da bir kez daha savaşmaktan başka çaremiz kalmayacak. Kaldı ki bir kez daha savaşsak bile sonunda yine masada anlaşmak zorunda kalacağız. Hal böyle olunca, ne savaşmaya gerek var ne de olmayacak hedeflerin peşinde koşmaya. ABD’nin Yunan asıllı Atina Büyükelçisi de savaş çıkarsa karışmayacaklarını söyledi işte. Yunanistan Savunma Bakanı Dendias ülkeye lider olmak için körüklediği düşmanlıkların varacağı yeri görmüyor mu acaba?