Başlık: ZIM şirketinin Türkiye’deki ‘faaliyetleri’, Ankara’nın İsrail ile ticareti durdurma politikası açısından ne ifade ediyor?
Orijinal İçerik Parçası: Kaynak: Getty Images Yazan: Mahmut Hamsici Unvan: BBC Türkçe 3 Aralık 2024 Türkiye’de Filistinlilere destek veren bazı gruplar, son dönemlerde farklı limanlarda gerçekleştirdikleri gösterilerle, İsrail merkezli uluslararası konteyner taşımacılığı şirketi ZIM’i protesto etmektedir. Göstericiler, ZIM’in bir İsrail şirketi olmasından dolayı tepki gösterirken, aynı zamanda “Şirketin Türkiye’de faaliyet göstermesinin, Ankara’nın İsrail ile ticareti sonlandırma politikasına ters düştüğünü” ileri sürüyorlar. Bazı siyasi partiler de bu meseleyi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) taşıdı. ZIM’in Türkiye’deki faaliyetlerine ilişkin hükümet yetkililerinden henüz bir açıklama gelmedi. Ancak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, son bültenlerinden birinde “büyük gemi acentelerinin küresel ölçekte faaliyetlerinin bulunduğunu, bunun o ülke ile ticaret yapıldığını göstermediğini” belirtti.
ZIM nedir? Merkezi Hayfa’da bulunan ZIM, dünyadaki en büyük konteyner taşımacılığı şirketleri arasında yer alıyor. Şirketin tarihçesi bölümünde belirttiğine göre, 1945 yılında Yahudi Ajansı, Histadrut İşçi Federasyonu ve İsrail Denizcilik Birliği tarafından kurulmuştur. İlk filosu, Avrupa’dan göç eden Yahudi mültecileri taşıyan gemilerden oluşmaktaydı. Ayrıca, 1948’deki Arap-İsrail savaşı sırasında ve İsrail devletinin kuruluş yıllarında ihtiyaç duyulan malzemeleri taşımak amacıyla donatılan gemileri de vardı. ZIM, modern Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl tarafından 1896 yılında tasarlanan yedi yıldızlı bir bayrağa sahiptir. 1950 ve 60’lı yıllarda büyük bir büyüme gösteren ZIM, uluslararası bir kargo taşıma şirketine dönüşmüştür. 2004 yılında özelleştirme süreci tamamlanmış ve şirket 2021 yılından beri New York borsasında işlem görmektedir.
Şirket, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te düzenlediği saldırılardan sonra, ulusal ihtiyaçlara yanıt verme taahhüdüyle tüm gemi ve altyapısını İsrail’e teklif ettiğini açıkladı. Güvenlik kaygıları sebebiyle ZIM, 27 Kasım 2023’te yaptığı açıklamada geçici güzergah değişikliği önlemleri aldığını duyurdu. Ocak 2024’te Yunanistan’ın Pire kentinde, ZIM’ın ofisi önünde yapılan bir saldırıda el yapımı patlayıcı kullanıldı. Olayda can kaybı veya yaralanma yaşanmadı, fakat saldırganlar olay yerinde Filistinlilere destek veren bildiriler bıraktı. Şirket, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde 1.13 milyar dolar net kâr elde ettiğini duyurdu. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre %12’lik bir gelir artışına denk geliyor.
Dünyada nasıl protesto ediliyor? ZIM’a karşı dünya genelinde boykot kampanyası yürüten gruplar, çeşitli protestolar düzenlemektedir. Örneğin, Mayıs 2021’de Güney Afrika’nın Durban limanında sendikalar ve Filistinlilere destek veren gruplar, bir ZIM gemisinin yük boşaltmasını engellemeye çalıştı. Haziran 2021’de ABD’nin New York kentinde Filistinlilere destek veren bir grup, ZIM’ın ofisi önünde bir protesto gerçekleştirdi. Kasım 2023’te ise İtalya’nın Salerno limanında bir ZIM gemisini protesto eden Filistin yanlısı işçi, öğrenci ve sosyalist gruplar, limanın girişini geçici olarak kapattı.
Aralık 2023’te Malezya hükümeti, ZIM gemilerinin limanlarını kullanmasını yasaklama kararı aldı. Bu, “İsrail’in temel insan haklarını ihlal eden eylemleri” gerekçesiyle yapıldı. 2024 yılında Avustralya’nın Melbourne ve Sydney gibi şehirlerinde, ZIM gemilerini protesto eden gruplar, şirketin faaliyetlerini engellemeye çalıştılar; polis bazı durumlarda müdahale etti.
Mayıs ayında Belçika’da, Belçika-Filistin Derneği ve Oxfam dahil bir grup sivil toplum kuruluşu ZIM hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu STK’lar, ZIM’ın Belçika’nın silah ticareti kararnamesini ihlal ettiği iddiasında bulundu. Kararnameye göre, gemilerin taşıdığı mallarda savaş suçları riski varsa, ülkeden transit geçiş için izin alınması gerekiyor. STK’lar, ZIM’ın bu kuralı göz ardı ettiğini savundu.
Türkiye’deki protestolar hakkında neler biliniyor? Türkiye’de de son günlerde ZIM’a yönelik çeşitli limanlarda protestolar yapıldı. İstanbul Haydarpaşa, İstanbul Ambarlı, Kocaeli Derince, Bursa Gemlik, Kocaeli Gebze Dil İskelesi ve Mersin bu limanlar arasında yer alıyor. Bazı protestolar sırasında göstericiler, ZIM konteynırları taşıyan TIR’ların hareketini engellemeye çalıştı. Polis, bu gösterilere müdahale etti. Gösterilerde, “İsrail’le ticareti durdurma çağrısı” yapıldı. 29 ve 30 Kasım tarihlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı TRT World Forum’da, “İsrail ile ticaretin devam ettiği gerekçesiyle” dokuz kişi gözaltına alındı. Bir gösterici, Erdoğan’ın konuşması sırasında ayağa kalkarak, “Siyonistler denizlerimizde ve limanlarımızda faaliyet sürdürüyor” dedi. Bu kişi salondan çıkarılırken Erdoğan, şöyle yanıt verdi: “Yavrum, siyonistlerin burada dili ağzı olma. Ne kadar provoke etmeye çalışırsanız çalışın, sonuç alamazsınız. Dünyadaki siyonistler Tayyip Erdoğan’ın nerede durduğunu çok iyi biliyor. Ama siz hâlâ anlamamışsınız.” Çıkarıldıkları mahkeme, dokuz kişi hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” iddialarıyla adli kontrol kararı verirken, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten tutuklama kararı çıkardı.
Konu TBMM’ye nasıl taşındı? ZIM ile ilgili tartışmalar TBMM’ye taşındı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Veli Ağbaba, Ticaret Bakanlığı’nın 2025 bütçesi görüşmelerinde, “Terör örgütü İsrail’e en çok destek veren şirket olarak ZIM, limanlarımızda serbestçe dolaşmaya devam ediyor” şeklinde bir konuşma yaptı. Saadet Partisi (SP) milletvekili Şerafettin Kılıç, mecliste ZIM gemilerinden bahsetti. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na, “Limanlarda Siyonist ZIM’in gemileri dolaşıyor. Hesabını ne zaman vereceksiniz?” sorusunu yöneltti. Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) milletvekili Şehzade Demir, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a sorularla konuyu gündeme getirdi. Emek Partisi (EMEP) milletvekili İskender Bayhan, İsrail ile ticari ilişkiler hakkında soru önergesi vererek ZIM şirketinden bahsetti. BBC Türkçe, belirtilen önergelere henüz bir yanıt alınmadığını doğruladı.
Şirketin Türkiye’deki faaliyetleri devam ediyor mu? Peki, ZIM’ın Türkiye’deki faaliyetleri sürüyor mu? BBC Türkçe, ZIM’in medya ilişkileri departmanından bilgi talep etti, ancak olumlu bir yanıt alınamadı. Ayrıca ZIM’ın Türkiye’deki acentesi Belstar şirketine de bilgi talebinde bulunuldu ama herhangi bir olumlu yanıt gelmedi. Öte yandan, BBC Türkçe’nin incelediği gemi takip uygulamaları, ZIM gemilerinin Türkiye’deki hareketleri hakkında bilgi veriyor. ZIM’in sitesinde yer alan bilgilerle büyük ölçüde örtüşen bu veriler arasında, ZIM HAWK gemisinin 24 Kasım’da İsrail’deki Aşdod limanından ayrıldığı ve varış tarihinin 28 Kasım, varış yerinin ise Derince olduğu belirtiliyor. ZIM’ın kendine ait sitesindeki verilere göre, bu geminin seyahat planı da benzer şekilde, 25 Kasım’da Aşdod limanından ayrılış, 26 Kasım’da İstanbul Ambarlı limanına varış, 28 Kasım’da Kocaeli Derince limanına ulaşım ve 30 Kasım’da buradan ayrılış şeklindedir. Benzer şekilde, ZIM CHINA gemisinin 25 Kasım’da Barcelona’dan (İspanya) ayrılması ve 1 Aralık’ta Mersin’e ulaşması bekleniyor. ZIM’ın kendi sitesinde, bu geminin 1-4 Aralık arasında Mersin’de, 5-6 Aralık’ta Aşdod (İsrail), 6-7 Aralık’ta Hayfa (İsrail) ve 9-10 Aralık arasında İzmir Aliağa’da olmasının planlandığı yer alıyor. Ayrıca ZIM Ruby gemisinin, 2 Aralık ile 17 Ocak arasında belirli limanlara uğramasının planlandığı açıkça belirtiliyor: Hayfa (İsrail), Aşdod (İsrail), Mersin, Kocaeli Derince, İstanbul Ambarlı, İzmir Aliağa ve Da Chan Bay (Çin).
Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret açısından bu durumun anlamı nedir? Türkiye hükümeti, 9 Nisan’da 54 kalem ürünün İsrail’e ihracatını kısıtlama kararı aldığını bildirdi. 2 Mayıs’ta ise İsrail’le tüm ürünleri kapsayan ihracat ve ithalat işlemlerinin durdurulduğunu açıkladı. Ancak bu tarihten sonra İsrail ile ticaretin sürdüğü yönündeki iddialar çeşitli kaynaklar tarafından dile getirildi. Başta Ticaret Bakanı Bolat olmak üzere hükümet yetkilileri, bu iddialara yanıt verdiler ve kesin bir dille yalanladılar. ZIM şirketinin Türkiye’deki faaliyetleri, Ankara’nın İsrail ile olan ticaret ilişkilerini durdurma politikası açısından ne anlama geliyor? Bu konuda Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda, “İsrail artık varış ülkesi olarak sistemlerden çıkarıldığı için ticaret mümkün değil” ifadeleri yer aldı. “Gemi acentelerinin ülkedeki faaliyetlerini durdurmak mümkün mü?” sorusu ise, “Gemi acentelerine yönelik kısıtlama getirildiğinde, bu durum Türkiye’nin uluslararası ticari faaliyetlerinde işlem ve zaman maliyetlerini artıracak ve ülkemizi dezavantajlı bir duruma sokacaktır” şeklinde yanıtlandı. “Eğer ülkeye konteyner girişi engellenirse ne olur?” sorusuna ise, “Bu durum Türkiye’nin dış ticaretine olumsuz etki yapacak, fakat İsrail’in ticaretine hiçbir etkisi olmayacaktır” karşılığı verildi. “Gemi acenteleri merkezi neresi? O ülkeyle mi ticaret yapılıyor?” sorusuna ise, “Büyük gemi acenteleri küresel ölçekte ticaret yapmaktadır. Bu durum, şirketin merkezinin bulunduğu ülke ile ticaret yapıldığı anlamına gelmez” cevabı verildi. Filistin topraklarına ihracat şekliyle ilgili olarak ise, “Filistin’in Akdeniz’de etkin bir limanı bulunmadığı için, Filistin’e yapılan tüm ihracat, Filistin Ulusal Ekonomi Bakanlığı’ndan onay alınarak, İsrail limanları üzerinden gerçekleştirilmektedir” denildi. Ticaret Bakanı Bolat, bu konudaki son açıklamasında ise, “Üçüncü ülkelerden İsrail’e mal gönderildiği yönündeki iddialar, Türkiye’den kaçan ve Türkiye aleyhine etki ajanlığı yapan bazı çevrelerin asılsız haberlerine dayanarak ortaya atılmıştır” şeklinde konuştu.