MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamalarda, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara tepki gösterdi. Ayrıca, Meclis’teki DEM Parti Grubu ile el sıkışması hakkında yapılan değerlendirmelere de yanıt verdi. Dervişoğlu’nun Cumhuriyet İttifakı’na yönelik çözüm süreci eleştirisine dair Bahçeli, “Bahçeli’nin DEM’e uzattığı elin gerçek sahibi Erdoğan’dır” ifadesine yer verdi.
Bahçeli, çözüm süreci tartışmalarına da değinerek, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. “PKK terörünün yıkıcı etkilerini en iyi bilenlerdenim” diyen Bahçeli, devletin terör örgütleriyle müzakere gerçekleştirmesinin imkânsız olduğunu ifade etti: “Türkiye Cumhuriyeti’nin terörle anlaşma yolları araması, sürecin yeniden canlanması sadece terör örgütünün çıkarına olacaktır. Terörle siyasetin aynı zemin üzerinde olamayacağını herkes bilmelidir. Ya siyaset ya terör, ya siyaset ya da silah!”
Bahçeli, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a seslenerek, örgütün silah bırakmasını istemekte ve şöyle devam etti: “Öcalan, terör örgütünü tasfiye edeceğini açıklasın; ancak devletin terörle masaya oturmasını kimse aklından geçirmesin.”
DEM Parti ile tokalaşması hakkında yapılan yorumlara karşılık veren Bahçeli, uzattığı elin bir birlik çağrısı olduğunu belirtti. “Uzatmış olduğum el, hesapsız ve iyi niyetlidir. Türkiye’de birleşmek, Türk milletiyle kenetlenmek amacıyla uzattım. Bu el, kardeşlik ve kaderdaşlık içindir” ifadelerine yer verdi. Bahçeli, tokalaşmanın anlamını yanlış yorumlayanlara da yanıt vererek, “Elimi vatan, millet ve devlet için uzattım. Dışarıda sert rüzgarlar eserken, içeride barış ve hoşgörüyü savunduğumu herkes bilmelidir” dedi.
Bahçeli, İsrail’in eylemlerini kınayarak Birleşmiş Milletler’e müdahale çağrısı yaptı. Ayrıca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u eleştirerek, sert açıklamalarda bulundu. Bahçeli, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik askeri operasyonlarına da şiddetle karşı çıkarak, şiddet dozunun arttığına dikkat çekti. İsrail’in saldırılarını kınarken, “İsrail tehdidinin sınırlarının ötesine geçildi, sözün geçerliliği kalmamıştır. İsrail, şiddetin her türlüsünü uygulamaktadır. Durum öyle bir hale gelmiştir ki, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri istenmeyen adam ilan edilmiştir; neredeyse bir terör örgütüne dönüşmüştür” şeklinde konuştu.
Bahçeli, Birleşmiş Milletler’in İsrail’in saldırganlığına karşı harekete geçmesi gerektiğini savunarak, “Akan kana kayıtsız kalınamaz. Birleşmiş Milletler, hemen kuvvet kullanmalı ve suçlular adalet önünde hesap vermelidir. İsrail, Türkiye için önemli bir güvenlik tehdididir” ifadesinde bulundu.
Bahçeli, Meclis’te yapılan kapalı İsrail oturumu sonrası CHP lideri Özgür Özel’in açıklamalarına da tepki gösterdi. Özel’in ifadelerini “hezeyan” olarak değerlendiren Bahçeli, CHP’nin perspektifinin milli bir bakış açısı olmadığını vurguladı. Ayrıca Türkiye’nin İsrail politikasında ortak milli bir duruş sergilemesi gerektiğini dile getirdi.
Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesi ile ilgili açıklamalarına da sert tepki gösteren Bahçeli, Türkiye’nin “devlet-millet birliği” ilkesinden ödün vermemesi gerektiğini savundu. Devletin millet olduğunu, milletin de devlet olduğunu belirten Bahçeli, “İkisini birbirinden ayırmak bölücülüktür ve çok tehlikelidir” dedi. Ek olarak, devletin onuruna ve bütünlüğüne zarar verecek söylemlerin kabul edilemeyeceğini vurguladı.