Araştırmalar, özellikle Mayıs ve Kasım aylarında doğan bireylerin, diğer aylarda doğan bireylere göre daha uzun bir yaşam süresine ulaşma ihtimalinin daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Bu aylarda dünyaya gelen çocukların daha sağlıklı bir yaşam sürme oranlarının arttığı ve sağlık sorunlarıyla daha az karşılaştıkları tespit edilmiştir. Bu keşifler, bilim insanlarını çocukların doğduğu ayların sağlık ve uzun ömür üzerindeki etkilerini daha derinlemesine araştırmaya teşvik etmiştir.
Uzun yaşam ile ilgili popüler kaynaklardan biri olan ‘İkigai: Uzun ve Mutlu Bir Yaşamın Japon Sırrı’, dünyanın en uzun süre yaşayan bireylerinin yaşadığı ‘mavi bölgeler’i ele almaktadır. Héctor García ve Francesc Miralles’in yazdığı bu eser, sağlıklı bir yaşam sürmenin sadece fiziksel aktivite ile sınırlı olmadığını öne sürmektedir.
Araştırmalara göre, 100 yıl ve daha fazla yaşayan bireylerin benzer kişilik özellikleri taşıdığı görülmektedir. Bu kişilerin ortak özelliklerinden biri, genellikle olumlu bir bakış açısına sahip olmalarıdır. Araştırmanın yazarlarından Dr. Nil Barzilai, uzun yaşayan bireylerin genellikle iyimser, sosyal ve yaşamlarını aksatmadan sürdüren kişiler olduklarını ifade etmektedir.
Örneğin, 98 yaşındaki Larry Janisse, yaşamın her anında gülmenin önemine dikkat çekmekte ve mizahın onun için büyük bir yer tuttuğunu vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra, yüksek seviyede duygusal farkındalık da bu gruba özgü bir diğer önemli özelliktir.
Uzun yıllar yaşayan insanlar duygularını bastırmadan açıkça ifade edebilmekte ve bu durum, ilişkileri güçlendirebileceği gibi, sorunları çözme isteğini de artırabilmektedir. Barzilai, bu özelliklerin uzun yaşam ile bağlantılı olduğunu belirtse de, bu özelliklerin yaşam süresine gerçek bir katkı sağlayıp sağlamadığını ortaya koymak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır.