Şehirleşme, sera gazı emisyonları, iklim değişikliği ve sanayileşmenin tetiklediği küresel su krizi karşısında, Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, atık suyun yeniden kullanımı yoluyla su kıtlığının üstesinden gelmeye yönelik girişimlere öncülük ediyor. Bu çabalar şimdiden önemli sonuçlar verdi; ülke, yılın ilk yarısında 2023 için arıtılmış atık suyun yeniden kullanımına yönelik %5’lik hedefini aşarak etkileyici bir %5,2’ye ulaştı. Bakanlık şimdi bu oranı 2030 yılına kadar %15’e çıkarmayı hedefliyor.
Su kaynakları küresel olarak azaldıkça, arz ve talep arasındaki dengesizlik yoğunlaşıyor ve giderek artan bir su kıtlığı tehdidi oluşturuyor. Atık su arıtımı, kullanılan suyun çevresel etkilerinin azaltılmasında ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımının sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2020 yılında yayınladığı Su ve Atık Su İstatistiklerine göre belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller tarafından 9,5 milyar metreküp soğutma suyu olmak üzere yaklaşık 15,3 milyar metreküp atık su doğrudan çevreye deşarj edilmektedir. fabrikalar, organize sanayi bölgeleri ve maden işletmeleri.
Atık suyun yeniden kullanımını teşvik etmek için bakanlık, arıtma tesislerine elektrik faturalarının %50’sine varan oranda geri ödeme dahil olmak üzere mali teşvikler sunuyor. 2872 sayılı Çevre Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrasında ileri arıtma teknikleri uygulayan ve belirlenen yeniden kullanım oranlarına ulaşan kuruluşlar için bu iade oranı kademeli olarak %100’e çıkarılmaktadır.
Bursa Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Profesör Sinan Uyanık, su kaynaklarının korunması, su tasarrufu ve kıyı kirliliğinin önlenmesinde atık suyun yeniden kullanımının önemine değindi. Ayrıca, yeniden kullanımın, özellikle yağışın az olduğu ve su kıtlığının olduğu bölgelerde ek kaynak sağlayabileceğini de belirtti.
Deniz suyunun tuzdan arındırılması alternatif bir yöntem olarak kabul edilirken, önemli miktarda enerji girdisi gerektirdiğinden, atık su arıtımını daha çevre dostu bir çözüm haline getiriyor. Su kıtlığı çeken bir ülke olan Singapur, yenilikçi “NEWater” programıyla atık suyun arıtılması ve yeniden kullanılması konusunda küresel bir örnek teşkil ediyor. Şehir devleti atık suyu toplayıp arıtıyor, tüketim için nüfusa sağlıyor ve şehrin su kaynağının %40’ını etkili bir şekilde geri dönüştürüyor.
Barselona’daki Llobregat atık su arıtma tesisi gibi atık su arıtma tesislerinin, atık suyu çevresel amaçlar, tarım ve sanayi için kullanılan arıtılmış suya dönüştürdüğü İspanya’da da benzer uygulamalar gözlemleniyor.
Türkiye’de atık suyun yeniden kullanımı da ilgi görüyor. Özellikle Kocaeli’ndeki Kullar Atıksu Arıtma Tesisi, suyu ileri arıtmadan sonra petrol rafinerisi Tüpraş’ın kullanımına sunmak üzere arıtıyor. Ayrıca Gebze’deki organize sanayi bölgesinde otomotiv sektöründen kaynaklanan atık sular arıtılarak yeniden kullanılarak endüstriyel prosesler için güvenilir, kaliteli su kaynağı sağlanmaktadır.
Uyanık, Türkiye’nin su sıkıntısıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde, kuraklığın yaygın olduğu Konya ve Burdur gibi bölgelerde atık suyun yeniden kullanımının önemine dikkat çekti. Ayrıca, bu stratejik su kaynaklarının korunması ihtiyacının altını çizerek, yer altı sularının çıkarılması konusunda daha sıkı kontroller yapılması çağrısında bulundu.
Türkiye’nin atık suyun daha iyi yeniden kullanımına yönelik yolculuğu, sorumlu su yönetiminin küresel su kriziyle mücadelede oynadığı kritik rolün altını çiziyor. Ülke, gözünü 2030 için iddialı hedeflere dikerken, proaktif çevre yönetiminin ilham verici bir örneği olarak hizmet ediyor.