BM Sıfır Atık Seçkin Kişileri Danışma Kurulu başkan yardımcısı Jose Manuel Moller, Türkiye’nin sıfır atık konusundaki tutumunu “ilham verici” olarak nitelendirdi.
Aynı zamanda yeniden kullanılabilir ambalajı yeniden tanımlayan Şili merkezli girişim Algramo’nun CEO’su ve yaratıcısı olan Moller, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projeyi başlatan Türkiye’yi tebrik etti.
Türkiye’nin “çalışan bir ülke” olduğunu ve “atığı azaltmanın herkes için mümkün olduğunu gösterme konusunda öncü olduğunu” ifade etti.
Türkiye’de 2017 yılında Emine Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan Sıfır Atık Projesi, geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından uluslararası düzeyde ortaklaşa geliştirildi.
Geçtiğimiz hafta New York’ta düzenlenen 78. BM Genel Kurulu oturum aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Küresel Sıfır Atık iyi niyet beyanını imzaladı.
“Küresel Sıfır Atık Hareketi’ne Giden Yol” etkinliği kapsamında Türkevi diplomatik merkezinde Emine Erdoğan’ın öncülüğünde imza töreni düzenlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Emine Erdoğan liderliğindeki Küresel Sıfır Atık Hareketi’ne destek amacıyla internet sitesinde bireysel katılıma sunulan Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Bildirgesi’nin ilk imzacısı olarak ilk sıfır atık gönüllüsü oldu.
Girişimin web sitesine göre bildirgede, verimli kaynak kullanımı, atık azaltma, geri dönüşüm ve Paris Anlaşması ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerine uyum sağlayacak diğer adımların önemi kabul ediliyor.
“Sıfır atık yaklaşımını dünya çapında teşvik etmeyi ve bunun daha geniş çapta tanınması ve uygulanması için en iyi uygulamaları paylaşmayı taahhüt ediyoruz” diye ekledi.
Başlangıçta First Lady ve BM başkanı tarafından imzalanan iyi niyet beyanı, o zamandan beri aralarında Fransa, Güney Kore, Paraguay ve Küba’nın da bulunduğu yaklaşık 30 devlet başkanının eşi tarafından onaylandı.
Geçtiğimiz yıl, BM Genel Kurulu sıfır atık girişimlerinin önemini resmen kabul etti ve 30 Mart’ı, 2023’ten itibaren her yıl kutlanacak olan Uluslararası Sıfır Atık Günü olarak ilan etti.
Bu yıl Mart ayında Guterres, Türk First Lady’ye Sıfır Atık Konusunda Seçkin Kişiler Danışma Kurulu’na başkanlık etmeyi kabul ettiği için teşekkür etti.
Sıfır atık alanında en iyi uygulamaları ve başarı hikayelerini yaygınlaştırmak ve dünya çapında farkındalık yaratmak amacıyla faaliyete geçen kurul, ilk toplantısını temmuz ayında online olarak gerçekleştirdi.
Yönetim kurulu üyelerinin ilk yüz yüze toplantısının 1 Kasım’da İstanbul’da yapılması planlanıyor.
Moller, AA muhabirine, yönetim kuruluna seçilmesinin kendisi için sürpriz olduğunu söyledi.
“Öncelikle çok büyük bir sürprizdi çünkü bu daha önce olmayan bir şey ve uygulamadığınız bir şey, dolayısıyla kimseden bir şey beklemiyordum” dedi.
“Bu bir onurdu” diye ekledi. “Dolayısıyla, hükümetler ve geri dönüşümcüler arasında ilginç bir karışım olan bu gruba liderlik ediyoruz.”
Kurulun farklı bölgelerin ve geçmişlerin bir karışımı olduğunu söyledi.
“Bunun bize aynı zamanda doğru zamanlamayı da verdiğini düşünüyorum. Somut bir şeyler üretmek için üç yıl yeterli” diye açıkladı.
Moller, sürdürülebilirlikle ilgili tonlarca rapor olduğu için asıl amacının, umarım daha fazla rapora değil, sonuçlara odaklanmak olduğunu açıkladı.
“Atıkları nasıl ele aldığımızdan çok, atık üretimini nasıl önleyebileceğimizi” belirlemeyi hedeflediğini söyledi.
Danışma kurulu başkan yardımcısı olan Moller, 2013 yılında Algramo projesini hayata geçirdi. Sistem sayesinde tüketiciler belirli noktalarda bulunan otomatlara gelerek deterjan, yemeklik yağ gibi ürünleri yeniden doldurabiliyor.
Bu sayede tüketiciler pakete fazla ödeme yapmaktan kurtularak daha fazla israfın önüne geçilmiş oluyor.
Algramo fikrinin Şili’nin Santiago kentinde ekonomi okurken oluştuğunu söyleyen Moller, bunda öğrenci evindeki deneyimlerinin önemli etkisi olduğunu vurguladı.
Üniversite yıllarında üç arkadaşıyla birlikte yaşadığı evde yemek pişirme ve alışverişten kendisinin sorumlu olduğunu anlatan Moller, para biriktirmek için büyük miktarlarda alışveriş yapan geniş bir aileden geldiğini söyledi.
Bir gün öğrenci evinde daha az ürün almalarına rağmen parça parça aldıkları için neredeyse %60 daha fazla para ödediklerini hesapladı. Bu durumu “yoksulluk vergisi” olarak nitelendiren Moller, bunun arkasında ambalaj maliyetinin olduğunu fark ederek Algramo’da uyguladığı sürdürülebilir satın alma modelini yarattı.