BM Sıfır Atık Danışma Kurulu’nun ikinci resmi toplantısını Dünya Çevre Günü’nde yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Emine Erdoğan, küresel dikkatin doğaya çekilmesinin önemine değindi.
“Bu özel günün, yaklaşmakta olan iklim krizine yanıt olarak dünya çapında ortak bir bilincin geliştirilmesi için bir katalizör görevi görmesini umuyorum” dedi.
Herkesin temiz gıdaya, havaya, suya ve toprağa erişebildiği, kaynakların adil ve eşitlikçi kullanıldığı, daha yaşanabilir bir dünya umudunu da paylaştı.
“Farklı ülkelerden, kültürlerden ve mesleklerden gelen, sürekli değişen dünyamızla ilgili ortak kaygılarımız bizi birleştiriyor” diye ekledi. Son olarak, açılış toplantısından bu yana yönetim kurulunun temel misyonlarını yerine getirme konusunda kaydettiği hızlı ilerlemenin altını çizdi.
Doğanın küresel önemini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu özel günde, yaklaşmakta olan iklim krizine yanıt olarak dünya çapında ortak bir bilinç geliştirmek için bir katalizör görevi görür. Ancak endişelerin ötesinde belki de daha değerli bir şeyi paylaşıyoruz: Herkesin temiz gıdaya, havaya, suya ve toprağa erişebildiği, kaynakların olduğu bir dünyanın ortak hayali. Adil ve hakkaniyetle kullanılan, yeşili, mavisi ve renkleriyle doğanın uyumunun korunduğu bu inançla, yönetim kurulumuzun açılış toplantımızdan bu yana temel misyonlarını yerine getirme konusunda kaydettiği hızlı ilerleme, umutlarımızı tazeliyor.”
Sıfır atık konusunda küresel farkındalığın önemine vurgu yapan Erdoğan, 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün dünya çapındaki çevre gönüllüleri için önemli bir fırsat sunduğunu belirterek, “Türkiye’de yurt içinde ve yurt dışında her yaştan ve her gruptan insana özel etkinlikler düzenledik. BM Çevre Programı kayıtlarına göre hafta içinde 78 ülkeden 16 dilde Sıfır Atık konusunda 800’e yakın makalenin yayımlanmış olması da sevindirici.”
“Ayrıca Cumhurbaşkanımızın ilk dijital imzasıyla başlatılan ve halkın katılımına açık olan Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Bildirgesi, dünya çapında binlerce kişinin desteğiyle ivme kazanıyor. Etkimizi genişletmek için ‘İyi Niyet Elçileri’ programının başlatılmasını öneriyorum. Sektörler ve bölgeler genelinde çevresel katkılarından dolayı seçilen etkili isimlerle her bireye ulaşabiliyoruz” diye ekledi.
Erdoğan, vaat edilen iyileştirmeleri gösteren 92 örnek sıfır atık uygulamasını öne sürerek iklim kriziyle mücadele çabalarının başarısını övdü. Yerel uygulamaların araştırılmasının önemini vurgulayarak kompostlama ve organik gübrelerin daha geniş çapta benimsenmesini savundu. Türkiye’nin Sıfır Atık Projesi, 59,9 milyon ton atığın geri dönüştürülmesiyle örnek teşkil ederek ekonomiye 6 milyar dolar katkı sağlıyor. Erdoğan, küresel ölçekte daha fazla başarı öyküsünün keşfedilmesi çağrısında bulundu.
Açlık, kuraklık, kirlilik gibi sorunların kaynakların yanlış kullanımından ve modern tüketim kültüründen kaynaklandığını dikkate alarak sıfır atık misyonuna bir insan hakları mücadelesi olarak yaklaşmak gerektiğinin altını çizdi. Erdoğan, hem sorumluluğumuzun hem de sahip olduğumuz gücün farkına varmanın önemine vurgu yaparak, bu zorlukların üstesinden gelmek için mevcut tüm kaynakların kullanılması çağrısında bulundu.
Erdoğan, daha önce önerilen Küresel Sıfır Atık Ödülleri, Sıfır Atık Fonu ve Uluslararası Sıfır Atık Enstitüsü gibi girişimlere değindi. Bir sonraki toplantıda ilerlemenin paylaşılacağını tahmin etti ve işbirliğini sabırsızlıkla bekledi.
First Lady, BM ve küresel standardizasyona yönelik çaba ile sıfır atık uygulamalarına geçiş için rehberlik malzemelerinin hazırlandığını duyurdu. İklim krizinin evrensel etkisine vurgu yaparak, iklim diyaloğunda gelişmekte olan ülkelerin sesini yükseltmek için bölgesel ve uluslararası kurumlarla işbirliği yapılmasının gerekliliğini vurguladı.
Emine Erdoğan’ın konuşmasının ardından danışma kurulu üyeleri birer konuşma yaptı.
Yönetim kurulu üyelerinin konuşmalarının ardından kapanış konuşmasını yapan Erdoğan, şunları söyledi: “Katılımlarınız, özel sunumlarınız ve değerli katkılarınız için her birinize en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum. Değerli fikir ve önerilerle şekillendirdiğimiz yol haritamızın bundan sonraki çalışmalarda başarılı olmasını diliyorum.”
Toplantıya katılan Emine Erdoğan, Azerbaycan’da düzenlenecek “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı”na ilişkin sunumundan dolayı Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev’e teşekkür etti.
Azerbaycan’ın COP Zirvesi’ne ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek bunun doğa dostu ve sürdürülebilir yaşam mirası nedeniyle unutulmaz bir toplantı olacağına inandığını ifade etti.
Erdoğan, danışma kurulunun üçüncü resmi toplantısının COP 29 zirvesine denk gelecek şekilde Azerbaycan’ın Bakü kentinde yapılmasına desteğini ifade etti. Sıfır atık gündeminin zirve programına entegre edilmesine yönelik çabaları ve Türk dünyasındaki çevre çabalarını desteklemek için Başkan Yardımcısı Mehriban Aliyeva ile işbirliği yapma niyetini vurguladı.
Ayrıca, savaş ve çatışmaların hem vicdanlar hem de çevre üzerindeki yıkıcı etkilerini ele alma konusunda kurulun sorumluluğunu vurguladı ve İsrail’in sadece Filistinlileri hedef almakla kalmayıp aynı zamanda çevreye ve tüm canlılara tehdit oluşturan yıkıcı eylemlerine son verilmesi çağrısında bulundu. Etkilenen bölgelerdeki varlıklar.
İnsanların tüm canlılarla barış içinde bir arada yaşayabileceği bir dünya hayal eden Emine Erdoğan, toplantıyı yöneten BM Genel Sekreter Yardımcısı Guy Ryder’ın yanı sıra BM-Habitat ekibi ve danışma kurulu üyelerine de selamlarını iletti.
BM Emine Erdoğan’a teşekkür etti
Toplantının moderatörlüğünü BM’nin siyasi işlerden sorumlu genel sekreter yardımcısı Guy Bernard Ryder yaptı. Konuşmasında Erdoğan’a Sıfır Atık Projesi’ndeki küresel liderliğinden dolayı teşekkür ederek, birçok ülkenin projeyi örnek aldığını belirtti.
Erdoğan, Ryder’ın konuşmasının ardından danışma kuruluna ve katılımcılara hitap etti. Daha sonra BM Sıfır Atık Yüksek Düzey Danışma Kurulu başkan yardımcısı Jose Manuel Moller konuştu.
“Savunuculuk ve Sosyal Yardım Faaliyetleri Raporları” ile “Farklı Çalışma Alanlarında Öne Çıkan İyi Uygulamalar”a odaklanan “2023-2024 Çalışma Planı”na ilişkin güncellemeler sunuldu.
“Geleceğe Bakış” başlığı altında önümüzdeki altı ayın ana eylem alanlarına ilişkin planlar ve yeni ortak iletişim önerisi görüşüldü. Ayrıca Gelecek Zirvesi ve WUF gibi gelecek etkinliklerde sıfır atık girişimleri konusunda farkındalık yaratılması ve UNFCCC COP 29’a katılım fırsatlarının değerlendirilmesi için planlar yapıldı.
Babayev daha sonra “Azerbaycan Bakü’de UNFCCC COP 29 ve WUF 2026” konulu bir sunum yaptı. Sunumun ardından UNFCCC COP 29’daki etkinlikler ve katılım olanakları üzerine tartışmalar yapıldı.
Toplantı Ryder ve Erdoğan’ın kapanış konuşmasıyla sona erdi.