İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yaptığı hızlı tarama testlerinde yaklaşık 1.556 binanın çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu tespit edildi. İBB tarafından yapılan basın açıklamasında, kentteki yapı stokunun belirlenmesi amacıyla binalara yönelik hükümet tarafından ücretsiz hızlı tarama testlerinin yapıldığı belirtildi.
Analizlerin yapıldığı ve sonuçlarının vatandaşlarla paylaşıldığı belirtiliyor: “İBB’nin hızlı tarama testinin yapılması için 160 bin talep geldi. Sorumlu ekip 35.000 analiz gerçekleştirdi. Analiz edilen binalar dayanıklılıklarına göre A ve B (düşük riskli), C (orta riskli), D (yüksek riskli) ve E (çok yüksek riskli) olarak sınıflandırıldı. Yapı denetim sonuçlarında binaların yüzde 50’si riskli binalar anlamına gelen D ve E olarak analiz edildi.”
Test sonuçlarına dayanılarak yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Analiz sonuçlarına göre 1.556 bina A, B, C, D ve E kategorisinde dahi yer alamadı. 1.556 binadan 178’i kendi ağırlığını dahi taşıyamayacak durumdaydı. yıkıldılar. Ayrıca 96 binada resmi işlem yapıldı. 1.443 bina için mülk sahipleri ve ilçe belediyelerine bilgi verildi.”
Açıklamada, 2 bin 907 bağımsız birimin yıkılacağına dikkat çekilerek, şöyle devam edildi: “10 binden fazla kişinin riskli binalardan tahliyesi işlemi yapılacak. İBB, İBB meclisinin kararıyla bu binaların hem mülk sahiplerine hem de kiracılarına aylık 7 bin TL (215 $) kira desteği sağlıyor.”
Açıklamada görüşlerine yer verilen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, olası bir depremde 200 bine yakın binanın kullanılamaz hale gelme riskiyle karşı karşıya olduğunu kaydetti.
İstanbul’da bir hafta içinde iki bina çöktü. Küçükçekmece’nin Kartaltepe Mahallesi’nde pazar sabahı saat 08.40 sıralarında zemin katında mağazanın bulunduğu 3 katlı bina aniden çöktü. Olayda bir ölüm ve çok sayıda yaralanma meydana geldi. Daha sonra Salı günü saat 03.00 sıralarında Bahçelievler Zafer Mahallesi Hilal Sokak’ta bulunan 4 katlı konutun balkonunda kısmi çökme meydana geldi. Bu olaylar, şehirdeki bazı binaların hassasiyetini ve daha fazla çökme potansiyeline ilişkin endişeleri ortaya koyuyor.
Bu konuda İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Mehmet Fatih Altan da duruma dikkat çekerek, bu binaların deprem olmasa bile yıkılmaya yatkın olduğunu vurguladı.
Altan, çökmeyi örnek vererek şöyle anlattı: “Valim de bu binanın 1988 yılında yapıldığını söyledi. 1998, 2007 ve 2018’deki üç deprem yönetmeliğine uygun yapılmamış bir bina. Bakın üç deprem yönetmeliği var. Acaba bu bina onlara göre sağlamlık ve uygunluk açısından kontrol edildi mi? 2018 deprem yönetmeliğine göre kontrol ediyoruz, acaba bu binada da karot numuneleri alıyoruz.”
“Projeleri incelenirken kaçak kat eklenip eklenmediğine bakılması gerekiyor. Biz her zaman insanların mühendislik hizmeti alarak, kontrol ettirerek tüm tedbirleri aldıktan sonra binalarda yaşamasını istiyoruz. Özellikle yapıları kontrol etmemiz gerekiyor. 2000’den önce yapılmış tek tek, çürükse yıkmamız, sağlamsa plaketle belgelememiz gerekiyor. Çünkü çok az sayıda yapı örneği de laboratuvarlarımıza geliyor ve bunları inceliyoruz. Binaların yaklaşık yüzde 95’i depreme dayanıklı hale geliyor” diye konuştu.
“Bu ne anlama geliyor? Deprem olmadan da yıkılabilecek binalarımız var. İstanbul’da hemen hemen her yıl bu tür iki veya üç olay yaşıyoruz. İstanbul’da bu tür binaların 2.000-3.000 kadar olduğunu tahmin ediyoruz. Bunlar şöyle: Patlama zamanı belli olmayan ama zamanı geldiğinde bu tür felaketlere neden olan saatli bombalar.”
Yıllardır İstanbul’da binaların yıkılması korkusu vardı. Yapılan araştırmalara göre 2022 yılında, nüfusu 15,8 milyonun üzerinde olan kentte yaklaşık 1,2 milyon binadan 491 bininin olası şiddetli bir depremde hasar göreceği öngörülüyor. Projeksiyonlar ayrıca bu binaların 13.000’den fazlasının en ağır hasara uğrayacağını ve muhtemelen çökeceğini, diğer 39.000 binanın ise ağır hasar göreceğini gösterdi.
Şehir en son 2019’da büyük bir deprem yaşamış, 5,8 büyüklüğündeki sarsıntı Avrupa yakasını sarsmıştı. Yaralı sayısı bir kişiyle sınırlı kalırken, çok sayıda binada da hafif hasar oluştu. Ancak bu, 1999 yılında şehrin Avcılar semtinde yüzlerce kişinin ölümüne neden olan depremi hatırlatıyordu.