Biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik ortak bir çaba kapsamında Mayıs ayında başlatılan proje, İzmit Körfezi’nin kuzeyinin temizlenmesi, denizden 200.000 metreküp dip çamurunun temizlenmesi ve 32 hektarlık bir alanın yeniden canlandırılması konusunda önemli ilerlemeler kaydetti.
“İzmit Körfezi Doğu Havzası Dip Çamur Temizleme, Susuzlaştırma ve Bertaraf Hizmet Projesi”, Sağlık Bakanlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı’nın ortak bir çalışmasıdır. Özellikle İzmit Körfezi’nin doğu yakasını hedef alıyor.
Faaliyetler, İzmit ilçesinin eski fuar alanı konumunda 70 dönümlük alana kurulan şantiyede yürütülüyor. Tarama ve susuzlaştırma işlemleri, çamurun gemiler ve borular yardımıyla denizden çıkarılmasını ve belirlenen depolama alanına taşınmasını kolaylaştırır.
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mesut Önem, İzmit Körfezi’nin doğu kesiminde hedeflenen 468 hektarlık alanın 7 aylık sürede yaklaşık 32 hektarlık alanın etkin bir şekilde temizlendiğini belirtti. Önem, bölgenin önemli biyolojik çeşitlilik sorunlarına dikkat çekerek, düşük su sirkülasyonu, koku, bulanıklık ve çamurdan kaynaklanan yosun çoğalması ile ilgili sorunlara dikkat çekti.
Onem, “Birincil amacımız tekrarlayan biyolojik değişiklikleri ve müsilaj veya alg çoğalmasının yeniden canlanmasını önlemektir” dedi. İstanbul Üniversitesi ile yapılan örnekleme çalışmalarına göre, İzmit Körfezi’nin temiz bölgelerinde bulunan 40 balık türünden, etkilenen bölgede yalnızca dört türe kadar biyoçeşitlilik açısından kayda değer bir düşüş yaşandığını vurguladı.
Çalışmalar arasında katı ve sıvı bileşenlerin ayrılması, temizlenmiş suyun denize geri verilmesi ve çamurun jeotekstil tüplerde depolanması yer alıyor. Önem, bu temizliğin ekolojik önemine vurgu yaparak, “100 yılı aşkın süredir biriken çamuru deniz ekosisteminden temizliyoruz.”
Sahada faaliyet gösteren 120 kişilik bir iş gücüyle proje, saatte yaklaşık 3.000 metreküp çamur çıkararak deniz ekosistemlerinin restorasyonuna önemli katkı sağlıyor. Önem, projeyi 2026 yılı sonuna kadar tamamlama niyetlerini ifade ederek, jeotekstil tüplerin kullanımlarının devam ettiğini ve çıkarılan çamur için yenilikçi uygulamalar keşfetmek amacıyla Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ile araştırma işbirliklerinin devam ettiğini anlattı.
Önem, “Doğanın korunması adına çamurun geri dönüştürülmesinin önemini vurgulayarak, fizibilite sonuçlarına dayalı araştırma ve geliştirme çalışmalarını daha da geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Proje, dünya çapındaki gazetecilerin ve araştırmacıların ziyaretini çekerek uluslararası ilgi topladı. Önem, girişimin küresel etkisini ve örnek niteliğini yineleyerek, hem deniz ekosistemi hem de gelecekteki sürdürülebilirlik çalışmaları açısından önemini vurguladı.
“Bu proje geleceğe olan bağlılığımızı ve vizyonumuzu kanıtlıyor. Dünya çapında bu kadar kapsamlı temizlik çalışmalarına odaklanan paralel bir proje yok. Biz yalnızca, deniz ekosistemi için çok önemli bir çalışma olan Marmara Denizi’nin en doğusunda biriken çamurun temizlenmesine kendimizi adadık. ve kolektif geleceğimiz” diye sözlerini tamamladı Önem.
Biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik ortak bir çaba kapsamında Mayıs ayında başlatılan proje, İzmit Körfezi’nin kuzeyinin temizlenmesi, denizden 200.000 metreküp dip çamurunun temizlenmesi ve 32 hektarlık bir alanın yeniden canlandırılması konusunda önemli ilerlemeler kaydetti.
“İzmit Körfezi Doğu Havzası Dip Çamur Temizleme, Susuzlaştırma ve Bertaraf Hizmet Projesi”, Sağlık Bakanlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Dairesi Başkanlığı’nın ortak bir çalışmasıdır. Özellikle İzmit Körfezi’nin doğu yakasını hedef alıyor.
Faaliyetler, İzmit ilçesinin eski fuar alanı konumunda 70 dönümlük alana kurulan şantiyede yürütülüyor. Tarama ve susuzlaştırma işlemleri, çamurun gemiler ve borular yardımıyla denizden çıkarılmasını ve belirlenen depolama alanına taşınmasını kolaylaştırır.
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Mesut Önem, İzmit Körfezi’nin doğu kesiminde hedeflenen 468 hektarlık alanın 7 aylık sürede yaklaşık 32 hektarlık alanın etkin bir şekilde temizlendiğini belirtti. Önem, bölgenin önemli biyolojik çeşitlilik sorunlarına dikkat çekerek, düşük su sirkülasyonu, koku, bulanıklık ve çamurdan kaynaklanan yosun çoğalması ile ilgili sorunlara dikkat çekti.
Onem, “Birincil amacımız tekrarlayan biyolojik değişiklikleri ve müsilaj veya alg çoğalmasının yeniden canlanmasını önlemektir” dedi. İstanbul Üniversitesi ile yapılan örnekleme çalışmalarına göre, İzmit Körfezi’nin temiz bölgelerinde bulunan 40 balık türünden, etkilenen bölgede yalnızca dört türe kadar biyoçeşitlilik açısından kayda değer bir düşüş yaşandığını vurguladı.
Çalışmalar arasında katı ve sıvı bileşenlerin ayrılması, temizlenmiş suyun denize geri verilmesi ve çamurun jeotekstil tüplerde depolanması yer alıyor. Önem, bu temizliğin ekolojik önemine vurgu yaparak, “100 yılı aşkın süredir biriken çamuru deniz ekosisteminden temizliyoruz.”
Sahada faaliyet gösteren 120 kişilik bir iş gücüyle proje, saatte yaklaşık 3.000 metreküp çamur çıkararak deniz ekosistemlerinin restorasyonuna önemli katkı sağlıyor. Önem, projeyi 2026 yılı sonuna kadar tamamlama niyetlerini ifade ederek, jeotekstil tüplerin kullanımlarının devam ettiğini ve çıkarılan çamur için yenilikçi uygulamalar keşfetmek amacıyla Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ile araştırma işbirliklerinin devam ettiğini anlattı.
Önem, “Doğanın korunması adına çamurun geri dönüştürülmesinin önemini vurgulayarak, fizibilite sonuçlarına dayalı araştırma ve geliştirme çalışmalarını daha da geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Proje, dünya çapındaki gazetecilerin ve araştırmacıların ziyaretini çekerek uluslararası ilgi topladı. Önem, girişimin küresel etkisini ve örnek niteliğini yineleyerek, hem deniz ekosistemi hem de gelecekteki sürdürülebilirlik çalışmaları açısından önemini vurguladı.
“Bu proje geleceğe olan bağlılığımızı ve vizyonumuzu kanıtlıyor. Dünya çapında bu kadar kapsamlı temizlik çalışmalarına odaklanan paralel bir proje yok. Biz yalnızca, deniz ekosistemi için çok önemli bir çalışma olan Marmara Denizi’nin en doğusunda biriken çamurun temizlenmesine kendimizi adadık. ve kolektif geleceğimiz” diye sözlerini tamamladı Önem.