Hareketli bir metropol olan İstanbul, motorlu araç tıkanıklığıyla ilgili başka bir can sıkıcı sorunla boğuşuyor: park yeri sıkıntısı. Bu ikilem sadece sürücülere rahatsızlık vermekle kalmıyor, aynı zamanda trajik durumlarda ölümcül kavgalara da yol açıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Kasım 2023’te açıkladığı verilere göre, İstanbul’un 20 milyonluk devasa nüfusuna paralel olarak şehrin sokaklarında dolaşan kayıtlı araç sayısı da 5 milyon 370 bin 730’a yükseldi. Bu araç akını, şehrin artan nüfusuyla birleştiğinde trafik sıkışıklığını ve şehir içi ulaşım zorluklarını ağırlaştırdı; park yeri sıkıntısı önemli bir sorun olarak ortaya çıktı.
İstatistikler, hayatlarının ortalama 3,5 yılını trafikte geçiren İstanbulluların, gidecekleri yere vardıklarında park yeri bulma gibi zorlu bir görevle karşı karşıya kaldıklarını gösteriyor.
İstanbullular, yerleşim bölgelerinde bile evlerinin yakınında park yeri bulmak gibi zorlu bir görevle boğuşuyor ve değerli zamanlarını boş park yeri arayarak boşa harcıyor. Bu zorluk Beşiktaş, Şişli, Bakırköy, Fatih, Kadıköy, Üsküdar ve Ümraniye gibi nüfusun yoğun olduğu ilçelerde yoğunlaşıyor.
Yetersiz park tesisleri, pratik olmayan yapılar ve yanlış park etme yöntemleri sorunu daha da kötüleşti ve sürücülerin yol kenarına ve kaldırıma park etme yöntemlerinin çoğalmasına yol açtı. Bu gelişigüzel park etme uygulaması şehrin trafik akışını bozuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2022 Yılı Faaliyet Raporu’na göre kentte konut tesisleri hariç yaklaşık 1.143.907 araç kapasiteli 7.195 otopark bulunuyor. İBB iştiraki İSPARK AŞ, 20.073 cadde, 62.642 açık ve 40.764 kapalı otopark olmak üzere toplam 123.479 park yeri olmak üzere 753 otoparkı yönetmektedir. Ayrıca kamu ve özel kuruluşlar tarafından işletilen 6.442 otoparkta 1.020.428’den fazla araç için yer bulunmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 10.863 araç kapasiteli 29 otoparkın inşası, 2.051 araçlık 5 otoparkın ihalelerinin yönetilmesi, 4.569 araçlık 8 otoparkın projelendirilmesi ve 316.832 araç kapasiteli 1.173 otoparkın etütlerinin yapılması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. .
Anadolu Ajansı (AA) muhabirleri, İstanbul’daki 39 ilçe belediyesinden park bilgileri topladı ve sürücülerle görüşerek şehrin park sorununa ilişkin görüşlerini aldı.
İstanbullu İlyas Kasarcı, kentte park yeri sıkıntısı nedeniyle sürücülerin yaya alanlarına park etme konusunda yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. “Yayalar yolu kullanamıyor, park yerleri yetersiz. Belediye daha fazla park yeri kullanabilir. İSPARK’lar yetersiz. İstanbul eskiden böyle değildi. 90 yaşındayım.”
Nurhan Dereyatağı, özellikle yürüme engelli çocuğu nedeniyle engelli bireylere park yeri bulma konusunda yaşadığı mücadeleyi paylaştı. Dereyatağı, özellikle yer altı olmak üzere ilave otopark yapılması önerisinde bulunarak, sağlık tesislerinin yakınına özel engelli otoparkı yapılması gerektiğini vurguladı. Engelli park yerlerinin yetersiz olduğunu belirterek, sağlıklı bireylere engelli park yerlerini kullanmamaları çağrısında bulundu.
Park halindeki aracında eşini bekleyen İsmail Hakkı Kar, otoparkı İstanbul’un kritik sorunlarından biri olarak belirledi. Londra’ya benzeyen bir imar sistemi önerdi: “En ucuz saatlik park etme maliyeti 40 TL (1.35 $). Otomobilin güvenliği konusunda belirsizlik var. Bu ciddi bir sorun, ancak politikacılar çok az dikkat ediyor. Neler sorumlu park yeri? Vatandaşlar ne talep etmeli Yerel yetkililerden mi? Bir yer bulmak, piyangoyu kazanma şansının %5 olduğu hissine kapılıyor.”
Marmara Caddesi’nde esnaf olan Soner Gürlük, park sorunu nedeniyle sürekli ceza aldığı için aracını sattığını açıkladı. Hayal kırıklığını dile getirdi: “Ayda beş ila altı kez ceza alıyorum; park yeri yok. Burada bir tüccar olarak park etmek saatler sürüyor. Yer bulamıyorum.”
Çevre mühendisi profesörü Mustafa Öztürk, İstanbul’un otopark sorunlarına yönelik potansiyel çözümlere ilişkin görüşlerini AA ile paylaştı. Öztürk, İstanbul gibi büyük metropollerde konut, alışveriş kompleksleri, ticari veya sanayi bölgeleri geliştirilmeden önce ulaşım ve otopark planlarının oluşturulmasının önemine dikkat çekti.
Öztürk’e göre bu yöntem Avrupa ülkeleri, Amerika ve Japonya’da uygulanıyor. Amerika’da park oranının yüzde 100’ü aştığını, bu durumun İstanbul’daki yüzde 20’nin altında kaldığını belirtti. Bu da şehrin 5 milyon araçlık otopark standartlarının yetersiz olduğu, yüzde 20’ye bile ulaşamadığı anlamına geliyor.
2021’de yürürlüğe giren ve her daireye otopark yapılmasını zorunlu kılan yeni mevzuatın önemini vurguladı. Bu yeni düzenleme, önceki yıllarda gözden kaçan bir konuyu ele alarak İstanbul’un otopark sorununun daha da ciddileşmesine katkıda bulunuyor.
Öztürk, belediyelerin eski yerleşim yerlerinde ve trafiğin yoğun olduğu, park sorunu yaşayan bölgelere otopark inşa edilmesi için acilen harekete geçmesi gerektiğini savundu. İstanbul gibi bir şehirde bu park alanlarının hızla belirlenip oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Profesör, büyükşehir, il veya ilçe belediyelerinin telefon sistemleri içerisinde vatandaşların park yerlerine erişimini kolaylaştıracak düzenlemeler yapmasını önerdi. Bireylerin istanbul’da park etmek için önemli bir bölümünü (%30-40) geçirdiklerini ve akıllı bir sistemin sürücüleri uydu yoluyla gerçek zamanlı trafik yoğunluğu izlemeye benzer şekilde mevcut park alanlarına yönlendirebileceğini önerdi. Öztürk, bu park sorunlarının çözülmesinin İstanbul’daki trafik sıkışıklığının %44’ünü hafifletebileceğini tahmin etti.
Öztürk, özellikle alışveriş merkezleri, etkinlik salonları, okullar vb. yakınlarına, minimum alanda maksimum park imkanı sağlayacak, mekanik sistemli çok katlı otoparkların inşa edilmesini önerdi. Yağmur suyunu etkili bir şekilde yönetmek için yağmur suyu toplama mekanizmalarının bu altyapılara entegre edilmesini önerdi.
Öztürk ayrıca Avrupa ülkelerinden bazı bölgelerin araç trafiğini yasakladığı veya araç girişinde ücret talep ettiği örneklere de dikkat çekti. İstanbul’da da benzer yaklaşımların savunuculuğunu yaptı ve bu alanların etrafında otoparklar yapılmasını ve toplu taşımanın iyileştirilmesini önerdi.
Hareketli bir metropol olan İstanbul, motorlu araç tıkanıklığıyla ilgili başka bir can sıkıcı sorunla boğuşuyor: park yeri sıkıntısı. Bu ikilem sadece sürücülere rahatsızlık vermekle kalmıyor, aynı zamanda trajik durumlarda ölümcül kavgalara da yol açıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Kasım 2023’te açıkladığı verilere göre, İstanbul’un 20 milyonluk devasa nüfusuna paralel olarak şehrin sokaklarında dolaşan kayıtlı araç sayısı da 5 milyon 370 bin 730’a yükseldi. Bu araç akını, şehrin artan nüfusuyla birleştiğinde trafik sıkışıklığını ve şehir içi ulaşım zorluklarını ağırlaştırdı; park yeri sıkıntısı önemli bir sorun olarak ortaya çıktı.
İstatistikler, hayatlarının ortalama 3,5 yılını trafikte geçiren İstanbulluların, gidecekleri yere vardıklarında park yeri bulma gibi zorlu bir görevle karşı karşıya kaldıklarını gösteriyor.
İstanbullular, yerleşim bölgelerinde bile evlerinin yakınında park yeri bulmak gibi zorlu bir görevle boğuşuyor ve değerli zamanlarını boş park yeri arayarak boşa harcıyor. Bu zorluk Beşiktaş, Şişli, Bakırköy, Fatih, Kadıköy, Üsküdar ve Ümraniye gibi nüfusun yoğun olduğu ilçelerde yoğunlaşıyor.
Yetersiz park tesisleri, pratik olmayan yapılar ve yanlış park etme yöntemleri sorunu daha da kötüleşti ve sürücülerin yol kenarına ve kaldırıma park etme yöntemlerinin çoğalmasına yol açtı. Bu gelişigüzel park etme uygulaması şehrin trafik akışını bozuyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2022 Yılı Faaliyet Raporu’na göre kentte konut tesisleri hariç yaklaşık 1.143.907 araç kapasiteli 7.195 otopark bulunuyor. İBB iştiraki İSPARK AŞ, 20.073 cadde, 62.642 açık ve 40.764 kapalı otopark olmak üzere toplam 123.479 park yeri olmak üzere 753 otoparkı yönetmektedir. Ayrıca kamu ve özel kuruluşlar tarafından işletilen 6.442 otoparkta 1.020.428’den fazla araç için yer bulunmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 10.863 araç kapasiteli 29 otoparkın inşası, 2.051 araçlık 5 otoparkın ihalelerinin yönetilmesi, 4.569 araçlık 8 otoparkın projelendirilmesi ve 316.832 araç kapasiteli 1.173 otoparkın etütlerinin yapılması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. .
Anadolu Ajansı (AA) muhabirleri, İstanbul’daki 39 ilçe belediyesinden park bilgileri topladı ve sürücülerle görüşerek şehrin park sorununa ilişkin görüşlerini aldı.
İstanbullu İlyas Kasarcı, kentte park yeri sıkıntısı nedeniyle sürücülerin yaya alanlarına park etme konusunda yaşadıkları zorluklara dikkat çekti. “Yayalar yolu kullanamıyor, park yerleri yetersiz. Belediye daha fazla park yeri kullanabilir. İSPARK’lar yetersiz. İstanbul eskiden böyle değildi. 90 yaşındayım.”
Nurhan Dereyatağı, özellikle yürüme engelli çocuğu nedeniyle engelli bireylere park yeri bulma konusunda yaşadığı mücadeleyi paylaştı. Dereyatağı, özellikle yer altı olmak üzere ilave otopark yapılması önerisinde bulunarak, sağlık tesislerinin yakınına özel engelli otoparkı yapılması gerektiğini vurguladı. Engelli park yerlerinin yetersiz olduğunu belirterek, sağlıklı bireylere engelli park yerlerini kullanmamaları çağrısında bulundu.
Park halindeki aracında eşini bekleyen İsmail Hakkı Kar, otoparkı İstanbul’un kritik sorunlarından biri olarak belirledi. Londra’ya benzeyen bir imar sistemi önerdi: “En ucuz saatlik park etme maliyeti 40 TL (1.35 $). Otomobilin güvenliği konusunda belirsizlik var. Bu ciddi bir sorun, ancak politikacılar çok az dikkat ediyor. Neler sorumlu park yeri? Vatandaşlar ne talep etmeli Yerel yetkililerden mi? Bir yer bulmak, piyangoyu kazanma şansının %5 olduğu hissine kapılıyor.”
Marmara Caddesi’nde esnaf olan Soner Gürlük, park sorunu nedeniyle sürekli ceza aldığı için aracını sattığını açıkladı. Hayal kırıklığını dile getirdi: “Ayda beş ila altı kez ceza alıyorum; park yeri yok. Burada bir tüccar olarak park etmek saatler sürüyor. Yer bulamıyorum.”
Çevre mühendisi profesörü Mustafa Öztürk, İstanbul’un otopark sorunlarına yönelik potansiyel çözümlere ilişkin görüşlerini AA ile paylaştı. Öztürk, İstanbul gibi büyük metropollerde konut, alışveriş kompleksleri, ticari veya sanayi bölgeleri geliştirilmeden önce ulaşım ve otopark planlarının oluşturulmasının önemine dikkat çekti.
Öztürk’e göre bu yöntem Avrupa ülkeleri, Amerika ve Japonya’da uygulanıyor. Amerika’da park oranının yüzde 100’ü aştığını, bu durumun İstanbul’daki yüzde 20’nin altında kaldığını belirtti. Bu da şehrin 5 milyon araçlık otopark standartlarının yetersiz olduğu, yüzde 20’ye bile ulaşamadığı anlamına geliyor.
2021’de yürürlüğe giren ve her daireye otopark yapılmasını zorunlu kılan yeni mevzuatın önemini vurguladı. Bu yeni düzenleme, önceki yıllarda gözden kaçan bir konuyu ele alarak İstanbul’un otopark sorununun daha da ciddileşmesine katkıda bulunuyor.
Öztürk, belediyelerin eski yerleşim yerlerinde ve trafiğin yoğun olduğu, park sorunu yaşayan bölgelere otopark inşa edilmesi için acilen harekete geçmesi gerektiğini savundu. İstanbul gibi bir şehirde bu park alanlarının hızla belirlenip oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Profesör, büyükşehir, il veya ilçe belediyelerinin telefon sistemleri içerisinde vatandaşların park yerlerine erişimini kolaylaştıracak düzenlemeler yapmasını önerdi. Bireylerin istanbul’da park etmek için önemli bir bölümünü (%30-40) geçirdiklerini ve akıllı bir sistemin sürücüleri uydu yoluyla gerçek zamanlı trafik yoğunluğu izlemeye benzer şekilde mevcut park alanlarına yönlendirebileceğini önerdi. Öztürk, bu park sorunlarının çözülmesinin İstanbul’daki trafik sıkışıklığının %44’ünü hafifletebileceğini tahmin etti.
Öztürk, özellikle alışveriş merkezleri, etkinlik salonları, okullar vb. yakınlarına, minimum alanda maksimum park imkanı sağlayacak, mekanik sistemli çok katlı otoparkların inşa edilmesini önerdi. Yağmur suyunu etkili bir şekilde yönetmek için yağmur suyu toplama mekanizmalarının bu altyapılara entegre edilmesini önerdi.
Öztürk ayrıca Avrupa ülkelerinden bazı bölgelerin araç trafiğini yasakladığı veya araç girişinde ücret talep ettiği örneklere de dikkat çekti. İstanbul’da da benzer yaklaşımların savunuculuğunu yaptı ve bu alanların etrafında otoparklar yapılmasını ve toplu taşımanın iyileştirilmesini önerdi.