Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “yörünge altı araştırma uçuşunun” ardından evine dönen Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever ve Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ile birlikte bakanlıkta basın toplantısı düzenledi.
Kacır, önümüzdeki dönemde Türkiye’nin insanlı uzay görevlerinde yeni uluslararası işbirlikleriyle uzayda bilimsel araştırma kapasitesini daha da geliştireceğini ifade etti. Türkiye’nin bilim, teknoloji ve rekabetçi ürün ve hizmetlerdeki ilerlemeler için uzay fırsatlarından yararlanma amacını vurguladı.
Atasever’in başarılı yörünge altı araştırma uçuşunun altını çizen Kacır, uzayda hem Türk hem de Azerbaycan bayraklarını taşıyarak Türkiye’nin gururuna ve tarihine yaptığı katkıyı övdü. Annesi Azerbaycanlı olan Atasever, “Tek millet, iki devlet” sloganıyla sembolik olarak birliği temsil ediyordu. Ayrıca keffiyeh taşıyarak Filistin halkının ve Gazzeli çocukların durumu hakkında farkındalık yarattı ve onların mücadelelerini dünyaya duyurdu.
Kacır, Milli Uzay Programı’nın açıklandığını anımsatarak, özellikle “Türk Astronot ve Bilim Misyonu”nun hedefine vurgu yaptı. Bu tarihi uzay görevi için Hava Kuvvetleri Komutanlığı pilotu Gezeravcı ve ROKETSAN’da eski aviyonik sistem mühendisi olan Atasever’in seçildiğini kaydetti. Her iki astronot da Türkiye’yi temsil etmek ve uzayda bilimsel araştırmalar yürütmek üzere kapsamlı bir eğitimden geçti.
Uzaya daha kolay erişim
Kacır, Gezeravcı’nın ilk insanlı bilim misyonunun başarıyla gerçekleştirilmesinin, proje anlaşmalarında da belirtildiği gibi ikinci astronot Atasever’in herhangi bir ek maliyet ödemeden yörünge altı araştırma uçuşu gerçekleştirmesine olanak sağladığını belirterek, şöyle konuştu: “Atasever’in yörünge altı uçuşu da bunun bir parçası. misyon.”
“Önümüzdeki dönemde insanlı uzay görevlerinde yeni uluslararası işbirlikleriyle ülkemizin uzaydaki bilimsel araştırma kapasitesini daha da ileriye taşıyacağız. ‘Ulusal Teknoloji Girişimi’ vizyonumuz doğrultusunda paradigma değişimlerinin sunduğu fırsatları en üst düzeye çıkarmaya devam edeceğiz. Ülkemizin teknoloji geliştirme kabiliyetidir” diye ekledi.
“21. yüzyılın başında özel sektör şirketlerinin de bu yarışa dahil olması ve fırlatma maliyetlerindeki ciddi düşüş, ‘Yeni Uzay’ olarak adlandırılan dönemin başlangıcı oldu. Uzaya erişimin azaltılması ve demokratikleştirilmesi, uzay sektöründeki çalışmaları hızlandırdı ve uzayın sağladığı ekonomik fırsatlardan tam anlamıyla yararlanma motivasyonunu güçlendirdi.”
Türk ulusal uydu markası
Kacır, tarımdan ulaşıma, sağlıktan enerjiye birçok alanda yenilikçi projelerin arkasında uzay araştırmalarının yattığını vurguladı.
“Bilim ve teknolojide iddialı, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunan bir Türkiye için uzayın sunduğu fırsatları en üst düzeye çıkaracağız. Bu alanda Ar-Ge ve inovasyon yetkinliklerimizi artırıp mevcut yetkinliklerimizi ekonomik değere dönüştüreceğiz. .
“Geçtiğimiz hafta, ülkemiz tarihinin şimdiye kadar ürettiği en yüksek değerli teknolojik ürün olan yerli ve milli haberleşme uydumuz Türksat 6A’yı fırlatma üssüne gönderdik. Uydumuz, son kontrollerin ardından 8 Temmuz haftasında fırlatılacak. Hem iletişim uydusu Türksat 6A hem de görüntüleme uydusu projelerimiz ile kamuda oluşturulan yetkinlik ve altyapıyı tek çatı altında toplayarak ülkemizin stratejik güvenliği için milli uydu markamızı oluşturacağız” diye konuştu.
“Alçak yörüngeli uydulara yönelik milli üretim programını hayata geçireceğiz. Bu alanda kamu, akademik ve özel sektör projelerine destek vereceğiz. Milli Uzay Programını kararlılıkla uygulamaya devam ederek Türkiye’nin dünya çapında lider ülkeler arasında yer almasını sağlayacağız. Bu alanda Türkiye’nin başkenti Ankara’da kuracağımız Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve uzay sanayimizi daha da ileriye taşıyacak atacağımız adımlarla küresel uzay ekonomisindeki payımızı artıracağız” dedi.
Teknoloji atılımları, araştırma merkezleri ve imalat sanayiyle son 22 yılda gelişen Türkiye’nin uzay ekosistemini daha da büyüteceklerini belirten Kacır, uluslararası iş birliğiyle 2030 yılına kadar fırlatma roketi geliştirme ve uzay limanı kurma projelerine devam edeceklerini söyledi.
Halkın uzaya ilgisi
Kacır, Ay Programını da yürüteceklerini, kendi mühendis ve bilim adamlarının tasarlayıp ürettiği, milli kaynaklarla geliştirilen tahrik sistemine sahip uzay aracıyla aya ulaşacaklarını söyledi.
Türkiye Milli Gözlemevleri çatısı altında ileri uzay gözlemleri için kurdukları Doğu Anadolu Gözlemevi projesini tamamlayarak bölgenin en gelişmiş teleskopuna sahip olacaklarının altını çizen Kacır, şöyle konuştu: “Uzaydaki insan kaynağımızı güçlendireceğiz. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST, gökyüzü gözlem festivalleri, eğitim ve girişimcilik programları aracılığıyla bilim ve teknolojiler aracılığıyla uzay alanına toplumsal ilgiyi artırmaya devam edeceğiz.”
“Uzay çalışmalarında elde ettiğimiz başarıları milletimizle buluşturarak, bu çalışmaların kamuoyunda en üst düzeyde benimsenmeye devam etmesini sağlayacağız. İki astronotumuzun gerçekleştirdiği bilim görevlerine gençlerimizin ilgisi gösteriyor” TEKNOFEST kuşağı Türk çocukları, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını ‘Türkiye Yüzyılı’ yapmak için geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak bilimsel ve teknolojik çalışmalar yapacaktır.”
“Ülkemizdeki öğretilmiş ve öğrenilmiş çaresizliği silen, milletimizin hayallerini ufukların ötesine, uzayın derinliklerine taşıyan Cumhurbaşkanımıza, bu konuda dua ve desteklerinden dolayı aziz milletimize şükranlarımı sunuyorum. yol.”