Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığı, Hayalet Av Aletlerini Temizleme Projesi kapsamında sekiz yıllık bir süre içinde iç sularda ve denizlerde 1 milyon metrekare hayalet ağın kaldırıldığını duyurdu.
150 futbol sahası büyüklüğündeki bu hayalet ağlar, projenin başladığı 2014 yılından bu yana özel ekipler tarafından başarıyla kaldırıldı. Proje, bu temizleme çalışmalarının yanı sıra 40.000 adet terkedilmiş balıkçı tuzağı, ağ ve benzeri atık balıkçılık ekipmanlarını da bölgeden çıkardı. Türkiye’nin suları.
Hayalet Av Aletlerinin Temizlenmesi Projesi, hayalet ağların ve terkedilen av araçlarının deniz canlılarına verdiği zararı ortaya koyan akademik araştırmalar ve saha çalışmaları sonucunda başlatıldı.
Bu bulgular, bu kaybolan veya atılan balıkçılık malzemelerinin çok sayıda deniz organizmasının ölümüne katkıda bulunduğunu vurgulamaktadır. Proje, sekiz yıllık temizleme ve toplama süreci boyunca 2,7 milyondan fazla deniz organizmasının ölümünü başarıyla önledi.
Bakanlık hayalet ağlar sorununu çözmeye kararlıdır. Her yıl düzenlenen ve yerel yönetimlerin, ticari ve amatör balıkçıların ve sivil toplum kuruluşlarının (STK’lar) katılımıyla gerçekleştirilen Hayalet Ağ Farkındalık Etkinlikleri de dahil olmak üzere eğitim faaliyetleri yürütüyorlar. Proje kapsamında, Marmara Denizi kıyı şeridindeki çeşitli kıyı bölgelerinde balıkçılarla yapılan görüşmelerde hayalet ağların yerleri tespit edildi.
Bakanlık, Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında 84 bin 650 metrekarelik hayalet ağları kaldırdı. Bu çabaları düzenli olarak sürdürmeye kararlıdırlar. Sürdürülebilir bir yaklaşımla fonksiyonel ağlar çeşitli sektörlerde kullanılmak üzere geri dönüştürülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, hedeflerinin bu yıl sonuna kadar deniz, göl ve nehirlerdeki 100 bin metrekarelik hayalet ağları daha ortadan kaldırmak olduğunu vurguladı.
Biyolojik kaynakların korunması ve sürdürülebilir yönetim konusunda bakanlığın, bilim adamlarının ve balıkçıların ortak sorumluluğunu vurguladı. Yumaklı, mevcut ve gelecek nesillerin refahının sağlanması ve sınırlı doğal kaynakların korunması için iş birliği ve dayanışmanın şart olduğunu vurguladı.