Uşak’ta görev yapan kimya öğretmeni, Uşak halılarının dayanıklı renklerinden öğrendiği tekniği öğrencilerine öğreterek insan ve çevre sağlığına yönelik doğal boyamacılığı teşvik etmeyi amaçlıyor.
Uşak Türkiye Odalar ve Borsalar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde beş yıldır öğretmenlik yapan Yağız Kara, kente yaptığı ziyaretlerde Uşak halılarında kullanılan ipliklerin doğal boyama teknikleriyle boyandığını ve renklerinin solmadığını keşfetti. . Bu tekniği deriye uygulamak için Kara, 2021 yılında doğal boyamaya yönelik bitki özleri üzerinde çalışarak ve çeşitli eğitimlere katılarak araştırmalarına başladı.
Doğal boyama tekniğinde ustalaşan Kara, becerilerini geliştirmek için deri işleme tesislerinde staj yaptı ve kimya öğrencilerine bu mesleği öğretmeyi planlıyor. Altı gönüllü öğrenciye boş zamanlarında doğal boyama öğretiyor, hatta bu süreç için bitkileri kendisi topluyor.
Yağız Kara, doğadan topladığı çeşitli yaprak ve çiçekleri metal tuzlarıyla hazırladığı solüsyonda 24 saat beklettikten sonra derinin üzerine yerleştiriyor. Kara, bitkilerden renk yayılmasını önlemek için onları kumaşla kaplıyor, ardından rulo yapıp deriyi sıkı bir şekilde bağlıyor. Bitki yaprakları ve çiçeklerinin bulunduğu deri ruloyu streç filmle saran Kara, sıcak suda yaklaşık 1 saat kaynatıyor.
Bu işlemlerden sonra bitkinin yaprak ve çiçekleri deri üzerinde renklerini aynen olduğu gibi bırakır. Kara, bu doğal yöntemle hem derinin boyama işlemini gerçekleştiriyor hem de deri üzerindeki bitki ve çiçek desenlerinin bozulmadan kalmasını sağlıyor.
Sürdürülebilir boyamanın geliştirilmesi
Yağız Kara, Andalou Ajansı (AA) muhabirine, çok sayıda öğrenciyi staj için işleme tesislerine gönderdiklerini söyledi.
Kara, ülkede küçükbaş hayvan derisi işlemeciliğinin büyük çoğunluğunun Uşak’ta gerçekleştiğini vurgulayarak, deri boyamada çevreye ve insan sağlığına zararlı sentetik boyaların kullanımının önlenmesi gerektiğini ifade etti.
Öncelikli hedefinin insana ve çevreye zarar vermeyen bitkilerden elde edilen renklerle sürdürülebilir boyacılık geliştirmek olduğunu vurgulayan Kara, şöyle konuştu: “Ayrıca bu teknikle hammaddeyi dışarıdan temin etmeyerek Türkiye’nin ithalat ihtiyacını azaltarak katkı sağlamayı hedefliyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlar Türkiye ekonomisi için oldukça memnuniyet verici.”
Kara, doğal boyalı derilerin daha estetik ve çekici olduğunu, bunun deri sektöründe katma değerli ürün üretiminin önünü açacağına inandığını kaydetti.
Doğal boyamada hiçbir kimyasal madde kullanılmadığını, “Son yıllarda büyük bir çevre felaketine doğru yöneliyoruz. Bu eğilimi tersine çevirmeliyiz. Küresel bir topluluk olarak yeşil kimyaya dönmeliyiz. Ürünler üretmeliyiz Daha çevreci olmalı, ürünleri bir kere kullanıp çöpe atmamalıyız. Bugün 200 yıllık bir Uşak halısına baktığınızda hala parlak rengini koruduğunu görüyorsunuz. Sentetik boyalarda durum böyle değil, zamanla çok çabuk renklerini kaybediyorlar. Doğal boyalı ürünlerde ise bu tür sonuçlarla karşılaşmıyorsunuz, hatta ne kadar beklerseniz renk o kadar kalıcı olur.”
Kara, Uşak halıları gibi doğal boyalı derilerin de “Uşak derisi” olarak tanınabileceğini öne sürerek, “Dünya çapında ‘Uşak derisi’ olarak anılacak bir ürün ortaya çıkarmak mümkün.”