İngiltere, Hollanda, ABD, Almanya ve İsviçre’den araştırmacıların uluslararası işbirliğiyle oluşturduğu World Weather Attribution (WWA) tarafından yakın zamanda yürütülen bir araştırmada, iklim değişikliğinin Karadeniz bölgesindeki etkilerine ilişkin endişe verici bulgular ortaya çıktı. Çalışma, geçen Kasım ayında bölgeyi vuran ve şiddetli yağmur ve kar yağışı olasılığını iki katına çıkaran Bettina Fırtınası’nın sonrasına odaklandı.
WWA araştırmacıları Ukrayna, Rusya, Moldova, Romanya, Bulgaristan, Türkiye ve Gürcistan’daki iklim koşullarını inceleyerek, küresel ısınmanın etkisindeki mevcut iklimi sanayi öncesi dönemle karşılaştırdı. Çalışmada özellikle etkilenen bölgelerdeki üç günlük ortalama yağış ve maksimum rüzgar hızı vurgulandı.
İklim değişikliği nedeniyle insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan Bettina Fırtınası, 28 Kasım’da Doğu Avrupa’ya ulaştı. Fırtına, Moldova, Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna’da yoğun kar yağışına neden olurken, Kırım, Ukrayna’nın doğusu ve Türkiye’nin büyük bölümünde yoğun yağışa neden oldu.
Karadeniz’de saatte 120 km’ye (74,57 mil/saat) ulaşan kasırga kuvvetli rüzgarlar yaşandı ve bu durum önemli sonuçlara yol açtı. Trajik bir şekilde fırtınada en az 23 kişi hayatını kaybederken, fırtınadan en çok etkilenen ülke Ukrayna oldu. Elektrik kesintileri 2,5 milyondan fazla kişiyi etkiledi, altyapılar hasar gördü ve ulaşımda aksamalar yaşandı.
Araştırmacılar tarafından yapılan ilişkilendirme analizi, iklim değişikliğinin şiddetlendirdiği Bettina Fırtınasının şiddetli yağmur ve kar yağışı olasılığını iki katına çıkardığını ortaya çıkardı.
İklim değişikliği yağışları yaklaşık %5 daha yoğun hale getirerek kardan daha fazla yağmura neden oldu.
Ayrıca araştırmacılar, fırtınanın etkilerinin ağırlaşmasında devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı’nın da rol oynadığına dikkat çekti. Yerinden edilmiş Ukraynalılar, özellikle yaşlılar, çocuklar ve engelli bireyler gibi donma sıcaklıklarına en duyarlı olan ve tahliye için sınırlı fırsatlara sahip olan savunmasız gruplar olmak üzere ek zorluklarla karşı karşıya kaldı.
Karadeniz bölgesi, Bettina Fırtınası’nın yansımalarıyla boğuşurken, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle Türkiye’de ağaç ve bitki türlerinin erken çiçek açması, zorlukları daha da artırıyor ve tarımsal üretkenlik ve biyolojik çeşitlilik açısından tehdit oluşturuyor. İklimle ilgili bu olayların bir araya gelmesi, iklim değişikliğinin etkilerini ele almak ve hafifletmek için küresel çabalara duyulan acil ihtiyacın altını çiziyor.
Imperial College London Grantham Enstitüsü İklim Değişikliği ve Çevre Bölümü’nde araştırma görevlisi olan Mariam Zachariah, iklim değişikliği nedeniyle Karadeniz çevresinde şiddetli yağmur ve kar fırtınalarının sıklığında artışa işaret eden araştırma bulgularına dikkat çekti. Zachariah, sonuçların konuyla ilgili yapılan benzer analizlerle uyumlu olduğunu kaydetti.
Aynı bölümde iklim bilimi alanında kıdemli öğretim görevlisi olan Friederike Otto, iklim değişikliği ile çatışmanın ciddi sonuçlara yol açabilecek olası yakınlaşmasına dikkat çekti. Afrika Boynuzu, Batı Asya ve Libya’daki aşırı hava olaylarına odaklanan son Dünya Hava Durumu Araştırmalarının, savaşın insanların felaketlere tepki verme kapasitesini önemli ölçüde engellediğini ortaya koyduğuna dikkat çekti. Otto, yüz binlerce Ukraynalının yerinden edildiğini ve kış aylarında sivil enerji altyapısının zarar gördüğünü, bunun da savunmasız nüfus üzerinde derin ve kalıcı etkiler yarattığını vurguladı. Fosil yakıtlara olan küresel bağımlılık azaltılmadıkça, aşırı hava koşullarındaki artışın devam edeceğini ve dünyayı daha istikrarsız ve tehlikeli hale getireceğini vurguladı.
Kızılhaç Kızılay İklim Merkezi Direktörü Julie Arrighi, iklim değişikliğinin çatışma dönemlerinde bile devam ettiğini, şiddetli fırtınalar karşısında ülkelerin afet müdahale yeteneklerine zorluk çıkardığını vurguladı. Arrighi, kritik sistemlerin ve altyapının bozulmasının çatışmalardan etkilenen bireylerin savunmasızlığını artırdığının altını çizdi.